NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ أَبِي
عَدِيٍّ عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ
إِسْحَقَ
قَالَ
ذَكَرْتُ
لِابْنِ شِهَابٍ
فَقَالَ
حَدَّثَنِي
سَالِمُ بْنُ
عَبْدِ اللَّهِ
أَنَّ عَبْدَ
اللَّهِ
يَعْنِي
ابْنَ عُمَرَ
كَانَ
يَصْنَعُ
ذَلِكَ
يَعْنِي يَقْطَعُ
الْخُفَّيْنِ
لِلْمَرْأَةِ
الْمُحْرِمَةِ
ثُمَّ
حَدَّثَتْهُ
صَفِيَّةُ
بِنْتُ أَبِي
عُبَيْدٍ
أَنَّ
عَائِشَةَ
حَدَّثَتْهَا
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَدْ كَانَ
رَخَّصَ
لِلنِّسَاءِ
فِي الْخُفَّيْنِ
فَتَرَكَ
ذَلِكَ
Muhammed b. İshâk'dan;
demiştir ki: Ben İbn Şihâb'a (ihramh bir kadının mestleri topukların altından
keserek giymesinden) bahsettim de bana (şöyle) dedi:
Salim b. Abdullah(ın)
bana haber verdiği(ne göre), Abdullah İbn Ömer böyle yaparmış. Yani ihramlı kadın(lar)
için mestleri kesermiş. Sonra (ailesi) Safiyye bint Ubeyd O'na, Âişe
(r.anhâ)'nın;
"Gerçekten
Rasûlullah (S.A.V.) mest hususunda kadınlara izin vermişti" dediğini
söyledi. Artık (İbn Ömer) bu (tutumu)nu bıraktı.
İzah:
el-Fetlıu'r-rabbânî, XI,
196.
Abdullah b. Ömer (r.a.)
1823 no'lu hadis-i şerifte "ihramlı bir kimsenin topukları aşağısından
kesilmeyen bir mesti giymesinin caiz olmayacağına" dâir yer alan ifâdenin
genelliğine bakarak, ihramlı kadınların da kesilmemiş mestleri giymesinin caiz
olamayacağına hükmetmiş ve kendisinden bu mevzuda fetva isteyenlere bu istikâmette
fetva vermeye başlamıştır. Ancak zevcesi Safiyye, "Rasûl-i Ekrem'in
ihramlı kadınların mest giymelerine izin verdiğine" dâir Hz. Âişe'den
duyduğu hadisi kendisine haber verince artık bu görüşünden ve bu yönde fetva
vermekten vazgeçmiştir.